Enternasyonal Komünist Partisi

Ukrayna ve Faşizm Sorunu

Ukrayna Savaşı’nın her iki tarafı da faşizmi kendi amaçlarına hizmet etmek için çeşitli şekillerde kullanıyor. Ukrayna makul bir anlamda faşist veya Nazi devleti değildir (burjuva bir ulusal devlettir ve hatta bir Yahudi başkanı vardır), ancak etkili Ukrayna faşist hareketini kendi amaçları için kullanmaktadır. Ukrayna Ulusal Muhafızları, açıkça bir Nazi birliği olan Azov Taburu’nu (aslında bir alaya dönüşmüş durumda) içeriyor. Azov, Yanukoviç hükümetini deviren 2014 protestoları sırasında ortaya çıkan paramiliter bir örgüttür. NATO yanlısı rejim kurulduğunda, resmi adı Ulusal Muhafızlar olan Ukrayna jandarmasına dahil edilmiştir. Doğu Ukrayna’da devletin kirli işlerini yapmaya devam ederken, Ukrayna milliyetçiliğine nüfuz eden gizli veya açık faşizme hitap etmektedir.

Rusya da aynı stratejiyi kullanıyor. Çağdaş Rus milliyetçiliğinde, Çarlık döneminden beri varlığını sürdüren bir antisemitizm akımının yanı sıra önemli faşist ve Nazi unsurları da vardır. Rusya ayrıca diğer ülkelerdeki faşist hareketlere istikrarı bozmak için gizli destek sağlamaktadır. Öte yandan İkinci Dünya Savaşı sonrası Rus emperyalizmi Nazilere karşı zafere bağlı olduğundan, Rus hükümeti hiçbir zaman açıkça faşist tavırlar alırken yakalanmayacaktır.

ABD, elbette, durumun gerektirdiği şekilde faşist hareketleri desteklemeye yabancı değildir. 2014’teki Maidan protestolarının ardından, muhtemelen ABD yanlısı bir eğilim gösterebilecek her türlü şoven milliyetçi hareketi desteklemiştir. ABD’li gazeteciler Beyaz Ordu pogromistlerini ve Nazi işbirlikçilerini Ukrayna ulusal kahramanları olarak övüyorlar. ABD hükümeti daha önce Azov Taburuna silah sağladı ve bunu yeniden yapmaya karar verdi. Yine de ABD hükümeti, Rus hükümetiyle aynı nedenden dolayı açıkça faşist yanlısı bir tutum alamaz: 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zafer, ABD emperyalizminin de merkezinde yer almaktadır.

Çatışmadaki her oyuncu faşist ve Nazi karşılaştırmalarını kendi yararına kullanıyor. Ukrayna hükümeti ve destekçileri, 2022’deki Rus devletini 1938’deki Nazi devletine benzetiyor (Ruslara karşı kendi faşist alaylarını kullansalar bile). Amerika Birleşik Devletleri ve NATO’nun geri kalanı, çatışmayı tırmandırmadaki rollerini haklı çıkarmak için aynı karşılaştırmayı kullanıyor. Bazıları, NATO’nun Müttefiklerin Hitler’i yatıştırdığı gibi Rusları "yatıştıramayacağını" belirterek 1938 Münih Anlaşması ile açıkça karşılaştırmalar yaptı. Çatışmanın diğer tarafında (herhangi bir burjuva savaşının farklı tarafları olduğu ölçüde), Rus devleti, Ukrayna’yı işgalini, ülkeyi "Nazi azınlıktan arındırma" ve Ukrayna’da Rusça konuşanların (tamamen hayal ürünü) "soykırımını" durdurma bahanesiyle haklı çıkarmaya çalışıyor.

Faşizmle ilgili bu propaganda saçmadır. 2022’de Avrupa’da gerçekten faşist bir tehdit yoktur: faşizm zaten karşımızda, her zaman demokrasi tarafından gizlenmiş ve yetiştirilmiş halde duruyor. Ukrayna, Rus ve ABD burjuvazilerinin artık proletarya zayıf olduğu için faşizm aletine ihtiyacı yok. Şu anda faşizm hakkında konuşuyorlar çünkü bu, emperyalizmi – gördüğümüz üzere herhangi bir emperyalizmi haklı çıkarmanın uygun bir yolu. Almanya’nın yeniden silahlanması bile faşist tehditle meşrulaştırılabiliyor. Ne günlere kaldık!